Koyu Switch Mode

Number One Zombie Wife [Novel] 85. Bölüm

A+ A-

Çevirmen: Khentimentiu


 

Mu Yi Fan, Lu Lin’in sesine benzer bir ses duydu ve iki asker dışarıdakilere tuğgeneral diye hitap edince içinden “Yok artık, yine mi Zhan Bei Tian’ın ekibi?” diye geçirdi. Bu işte bir gariplik vardı. G Şehri bu kadar büyükken bu kadar kısa sürede birbirlerine denk gelmeleri tuhaftı. Acaba Qing Tian Boncuğu’nun bunda bir etkisi var mıydı? Mu Yi Fan bunu düşündü ve hiç hoşuna gitmedi. 

 

Kapının dışında Lu Lin, odadan çıkan iki adamı görünce suratını buruşturdu. 

 

“Yu He, Wu Jing Heng, siz burada ne arıyorsunuz?” 

 

Wu Jing Heng omuz silkti. 

 

“General bizi Bayan Rong’u korumaya gönderdi.” 

 

Bu laf üzerine Zhan Bei Tian geçmişi hatırladı, Yu He, Wu Jing Heng ve iki askeri daha Rong Yan ile annesini korumaya göndermişti. Elindeki cihaza baktı ve yüz ifadesi iyice bozuldu. 

 

Lu Lin alete göz attı, komutan yine izleyiciyi izliyordu. İçinden “Kimi takip ediyor acaba?” diye geçirdi. 

 

Zhan Bei Tian ggözlerini odanın kapısına dikti ve alçak bir sesle sordu. 

 

“O iyi mi?” 

 

Yu He başını salladı. 

 

“Bayan Rong gayet iyi.” Zhan Bei Tian’ın sorduğu kişi o değildi… 

 

Tam bu sırada odadan iki kişi fırladı. Biri heyecanla bağırıyordu. 

 

“Zhan bey!” 

 

Zhan Bei Tian, bağıran Rong Xue’ye bakmadı. Gözleri onun ters yönüne doğru kaçan diğer kişiye takılmıştı. Bir adım öne çıktı ve hemen peşine düştü. Rong Xue, Zhan’a koşarken yerde tuhaf bir şeye takıldı ve suratının üstüne çakıldı. Adeta köpek gibi düştü ve ağzından tek kelime çıkmadı. 

 

Wu Jing Heng ve Yu He birbirlerine bakıp sinsice güldüler. Zombi faciası başladığından beri Rong Xue’ye tahammül etmek zorunda kalmışlardı. Aslında görevleri Rong Yan’ı korumaktı ama bu dırdırcı kadın türlü bahanelerle onları yanına çekip Rong Yan’dan ayırmıştı. Bu küçük odaya tıkılıp kalmışlardı. Burası çok tehlikeli değildi ama Rong Xue, onları uşak gibi kullanıp Bayan Rong’a türlü eziyetler etmişti. 

 

Rong Yan, annesi ile kardeşini terk ettikleri için vicdan azabı çektiğinden, ablasına katlanıyordu. Ama Rong Xue bu durumu iyice suiistimal edip, sonunda bir sürü zombiyi odaya kadar peşine takmıştı. Allahtan silahları vardı ve küçük kardeşin zayıf noktanın beyin olduğunu söylemesi sayesinde hayatta kalmışlardı. O günden sonra bile Rong Xue ders almamış, vır vır konuşmaya devam etmişti. Sonunda bu sabır taşı da çatlamıştı. 

 

Rong Xue bir cesede takılıp düşmüştü. Yerdeki cesedi gören Rong Xue sakin kalamayıp çığlık attı. Arkadan gelen Xia Xiao Xiao ile Liu Shan dudaklarında alaycı bir gülümseme vardı. 

 

İki gündür bu şımarık kadının azarı ve hakaretlerinden bıkmışlardı. Evde ailelerinin biriciği olan bu kızlar, Rong Xue’nin onları insan yerine koymamasına iyice sinir olmuşlardı. Rong Yan bile yardıma gitmedi. 

 

Diğer tarafta, Zhan Bei Tian on adımda Mu Yi Fan’a yetişip duvarın köşesinde onu kıstırdı. 

 

Mu Yi Fan, Zhan’ın soğuk bakışlarına karşılık verdi. 

 

“Gerçekten şaşkınım. G Şehri bu kadar büyükken, nasıl oluyor da gittiğim her yerde sen karşıma çıkıyorsun. Söylesene, ne istiyorsun benden? Uzak durmamı istiyorsan, vallahi bir daha asla karşına çıkmam, söz veriyorum.” 

 

Zhan Bei Tian yumruğunu duvara dayadı, sesi boğuk çıktı. 

 

“Bu sefer de kaçabileceğini mi sandın?” 

 

Mu Yi Fan gözlerini devirdi. 

 

“Eğer şu koca göbeğim olmasa çoktan kaçmıştım bile.” 

 

Zheng Guo Zong’un sitesinden ayrıldığından beri karnı iyice şişmişti. Şimdi sanki içinde iki koca karpuz taşıyordu. 

 

Zhan Bei Tian bu lafla irkildi, unuttuğu gerçeği hatırladı, Mu Yi Fan’ın hâlâ bir bebeği vardı. Aşağı baktı, gerçekten de göbeği daha da büyümüş görünüyordu. Daha önce bol giysilerle kapattığı için fark etmemişti. Şimdi açık açık gözüküyordu. 

 

Şaşkınlıkla göbeğe baktı. Doğum yaklaştı mı? Kıyafeti aralayıp beyaz, yuvarlak karnına dokundu. Karın sessizdi. Oysa daha önce Zhan dokunduğunda Qing Tian Boncuğu hemen hareketlenirdi. Şimdi sanki derin uykudaydı. 

 

Tam bu sırada Lu Lin içeri girdi. 

 

“Komutanım, siz…” 

 

Duvara yaslanmış kişiyi görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. 

 

“Mu Yi Fan! Vay anasını, sen de mi buradaydın? Sakın komutana zarar vermeyi düşünme ha!” 

 

“Kim kime zarar veriyor farkında değilsin sen.” 

 

Zhan Bei Tian hâlâ karnına dokunuyordu. Mu Yi Fan elini hızla kaldırıp şak diye vurdu. 

 

“Yeter ama! Dokunmakla doğurmayacağım!” 

 

“…” 

 

“…” 

 

Lu Lin de şaşkındk, komutan neden Mu Yi Fan’ın göbeğine dokunuyordu ki? 

 

Mu Yi Fan hemen kıyafetini düzeltti. Zhan Bei Tian da ayağını çekince kaçmak istedi ama Zhan hemen kolundan yakalayıp tuttu. 

 

“Lu Lin, çık dışarı.” 

 

Lu Lin hâlâ şoktaydı. 

 

“Başüstüne!” 

 

Hemen Wu Jing Heng’e seslendi. Wu Jing Heng de Rong Yan’ı çağırıp güvenli geçitten geçmeye başladılar. Xia Xiao Xiao ve Liu Shan da peşlerinden gitti. Gözleri kıskançlıkla dolu Rong Xue, Wu Jing Heng’in Rong Yan’ı koruduğunu görünce dişlerini sıktı ve onların peşine takıldı. 

 

Yu He fısıldadı. 

 

“O duvara yaslı adam kimdi, general o mu?” 

 

Lu Lin dudak büktü. 

 

“O Mu Yi Fan’dı.” 

 

“Mu Yi Fan mı?” 

 

“General’in başını belaya sokan o kişi.” 

 

“Demek oymuş? Boşuna değil, gelip kurtardığı kadın da kibirli, huysuzun teki, demek ki aynı kafadanlar.” 

 

“Bunları nereden öğrendiniz?” Lu Lin şüpheyle sormuştu bunu. 

 

Wu Jing Heng omuz silkti. 

 

“Kulaktan kulağa geziyor işte.” 

 

Lu Lin itiraz etmedi, gülümsedi. 

 

“Peki, kimi koruyordunuz?” 

 

Wu Jing Heng karşıdaki kadına baktı. 

 

“Onu.” 

 

Lu Lin kıza baktı, yüzü gülümsedi. 

 

“Güzelmiş ama…” 

 

Yanına sokulup kulağına fısıldadı. 

 

“Lu Kaptan, bu kız General’in sevgilisi değil mi?” 

 

Lu Lin irkildi. 

 

“Kim uydurdu bunu?” 

 

“Biri “General’in bir sevgilisi varmış” demişti, biz de herhalde bu kızdır dedik, yoksa neden onu koruyalım?” 

 

Lu Lin başını salladı. 

 

“Hayır, o değil. Bu konuyu bir daha açmayın. Komutan duyarsa yine morali bozulur, biz de perişan oluruz.” 

 

Önde merdivenden inen Mu Yi Fan, soğuk ortamdan dolayı arkadaki konuşmaları duymuştu. Özellikle “General’in sevgilisi” lafı kulağına takılmıştı. 

 

Demek sevgilisini aramaya gelmiş… 

 

Kitabın sonunda Zhan Bei Tian’ın Rong Yan’la birlikte olduğunu unutmuştu ama şu an nedense biraz canı sıkıldı. 

 

Zhan Bei Tian, Mu Yi Fan’ın aniden çömeldiğini görünce şaşırdı. 

 

“Benim sevgilim yok.” 

 

Mu Yi Fan gözlerini kıstı. 

 

“Gerçekten mi?” 

 

Zhan Bei Tian başını salladı. Mu Yi Fan’ın morali yerine gelmişti. 

 

“Harika. O zaman ben Rong Yan’a yürüyebilirim.” 

 

Zhan Bei Tian’ın yüzü bir anda buz kesti, adamı yaka paça sürüklemeye başladı. 

 

Mu Yi Fan midesi ağrıdığı için sessizce mırıldandı. 

 

“Yavaş yahu, karnım…” 

 

Zhan Bei Tian, fazla sert davrandığını fark edip çekiştirmeyi bıraktı ve onu sadece kolundan desteklemeye başladı. Mu Yi Fan merdivenden inmek için eğilip korkuluklara tutundu. 

 

“Allah’ım! Sanki gerçekten hamileyim ya. Karnım o kadar büyük ki merdiveni göremiyorum!” 

 

“…” 

 

Etiketler: novel oku Number One Zombie Wife [Novel] 85. Bölüm, novel Number One Zombie Wife [Novel] 85. Bölüm, online Number One Zombie Wife [Novel] 85. Bölüm oku, Number One Zombie Wife [Novel] 85. Bölüm bölüm, Number One Zombie Wife [Novel] 85. Bölüm yüksek kalite, Number One Zombie Wife [Novel] 85. Bölüm light novel, ,

Yorum