Koyu Switch Mode

Number One Zombie Wife [Novel] 139. Bölüm

A+ A-

Çevirmen: Khentimentiu


 

Mu Yi Fan, sahip olduğu iki güçlü yeteneği düşündükçe heyecandan yerinde duramıyordu. Artık orijinal Zombi Kral’dan bile güçlüydü. Ama bu coşku, Zhuang Zi Yue ile olan karmaşık ilişkisini hatırlayınca hızla sönüp gitti. 

 

O gece, kaldıkları oda hasar gördüğü için Zhan Bei Tian ile oda değiştirmek zorunda kaldılar. 

 

Ertesi sabahın erken saatlerinde Lu Lin geri döndü ve Zhuang Zi Yue’nin gece boyunca villa bölgesine hiç uğramadığını, Chen Yan’ın evinde ölü bulunduğunu ve beynindeki kristal çekirdeğin çıkarıldığını söyledi. 

 

Zhan Bei Tian da hiç zaman kaybetmeden güvenlikten sorumlu Teğmen Zhou’ya durumu bildirdi: Zhuang Zi Yue’nin gece Chen Yan’ın evine gizlice girdiğini ve onun cesedinden kristal çekirdeği çıkardığını bizzat görmüştü. 

 

Ayrıca, son zamanlarda yetenekli insanların uğradığı saldırıların arkasında da büyük ihtimalle Zhuang Zi Yue olduğunu belirtti. Bunun üzerine Teğmen Zhou, doğu yakasında tam kapsamlı bir arama başlatılması talimatı verdi. 

 

Zhan Bei Tian, Zhuang Zi Yue’nin hâlâ K Şehri’nde olup olmadığından emin olmak için şehirde iki gün daha kalmaya karar verdi. Onu bulamayıp şehirde olmadığından emin olunca, takımıyla birlikte kuzeye doğru yola çıkmaya karar verdi. 

 

Yola çıkacakları sabah, Li Tian Qing elinde valiziyle aceleyle apartman kompleksine geldi ve soluğu Zhan Bei Tian’ın yanında aldı. 

 

“Zhan… General Zhan… Şey, iyi değil… Durum kötü, çok kötü… Başladı.” 

 

Zhan Bei Tian, valiziyle gelen Li Tian Qing’i görünce onun takıma katılacağını düşünerek memnun oldu, ancak “iyi değil” sözlerini duyunca yüzü ciddileşti. 

 

Mu Yi Fan da o sırada eşya taşımakta olanların arasındaydı. Li Tian Qing’in panik hâlini görünce bir terslik olduğunu hemen fark etti. 

 

Çünkü romanda Li Tian Qing’in aslında Zhan Bei Tian’ın ekibine katılmak istemediği, sakin bir yaşam sürmek istediği, ama yaklaşan bir zombi dalgası yüzünden mecburen kuzeye gittiği yazılıydı. 

 

Mu Yi Fan, Li Tian Qing’in valizine baktı. 

 

“Yoksa?…” 

 

Xiang Guo hemen atıldı. 

 

“Li Amca, seni bu kadar telaşlandıran ne? Ne oluyor?” 

 

Li Tian Qing kekelerken anlattı. 

 

“Şey… Dört bir yandan çok sayıda zombi sesi geliyor… K Şehri’ne doğru yaklaşıyorlar. Tahminimce on binlerce olabilir.” 

 

Aslında sadece şehir çevresine bir göz atmak istemişti. Ancak zombi homurtularını duyar duymaz işin ciddi olduğunu anlamıştı. 

 

İlk başta önemsememişti, çünkü daha önce de zombilerin çıkardığı sesleri çok duymuştu ama bu kez gelen ses çok fazlaydı, sanki bir koro gibiydi ve giderek yaklaşıyordu. 

 

Bu yüzden bir zombi dalgasının K Şehri’ne doğru ilerlemekte olduğunu tahmin etti. 

 

Evet… Zombi dalgasıydı bu! 

 

Mu Yi Fan’ın içinde alarm zilleri çalmaya başladı. Romanın orijinalinde bu zombi dalgasına önderlik eden kişi kendisiydi… Peki ama şimdi dalgayı kim yönetiyordu? 

 

Zhuang Zi Yue mi? 

 

Ama eğer oysa, bu kadar yaklaşmalarına rağmen Mu Yi Fan hâlâ onları hissedememişti. Demek ki zombi dalgası henüz 30 kilometre kadar uzaktaydı. 

 

Orada bulunan herkes bu haber karşısında buz gibi oldu. 

 

Xiang Guo şüpheli bir ifadeyle sordu. 

 

“Li, bu zombilerin bu tarafa geldiğinden nasıl bu kadar eminsin?” 

 

Li Tian Qing kararlı bir şekilde cevapladı. 

 

“Ses gittikçe daha netleşiyor. O sesleri bir kez duyarsan, başka bir şeyle karıştırman mümkün değil.” 

 

Sonra doğrudan Zhan Bei Tian’a döndü. 

 

“General Zhan, şimdi ne yapacağız?” 

 

Zhan Bei Tian bir an Mu Yi Fan’a baktı. 

 

Mu Yi Fan da başını sallayarak durumun doğru olduğunu onayladı. 

 

Zhan Bei Tian’ın yüzü ciddileşti ve hemen emri verdi. 

 

“Xiang Guo, hemen git ve Teğmen Zhou’ya haber ver. K Şehri’ndeki herkesin şehrin kuzeyine doğru tahliye edilmesini sağlasın.” 

 

Kısa bir düşünmeden sonra ekledi: 

 

“İkinci derece karayolunu kullanabiliriz. Tünel kısa, yolda daha az zombi var ve tehlike daha az.” 

 

Artık savunma yapmaya çalışmak için çok geçti. K Şehri’nin yeterli savunma sistemi yoktu. Şehir kuşatılmadan önce buradan çıkmak en akıllı hareketti. 

 

“Anlaşıldı!” diyerek Xiang Guo hemen SUV’a atladı ve Teğmen Zhou’ya haber vermek üzere yola çıktı. 

 

Zhan Bei Tian ise Mao Yu’ya döndü. 

 

“Herkese söyle, işleri hızlandırsınlar ve tahliye hazırlıklarını tamamlasınlar.” 

 

“Emredersiniz.” 

 

“Devamındaki organizasyon sizin sorumluluğunuzda, General Zhan,” dedi Li Tian Qing. 

 

Zhan Bei Tian başını sallayarak Zheng Guo Zong’a Li Tian Qing’i yerleştirmesini söyledi. Zheng Guo Zong da durumu anlar anlamaz ilgilenmeye başladı. 

 

Yirmi dakika sonra K Şehri Doğu Yakasında hoparlörlerden duyuru yapıldı. 

 

“Doğu Yakası halkına duyurulur! Büyük bir zombi grubu K Şehri’ne saldırmak üzere yoldadır. Lütfen en kısa sürede kuzey yönüne, ikinci derece karayolu üzerinden tahliye olun!” 

 

Anons yapılır yapılmaz ortalık karıştı. 

 

Geçici Pazar alanlarında bulunan hayatta kalanlar alelacele eşyalarını topladı. Bazıları panikten başkalarının yiyeceklerini bile çalmaya başladı. 

 

Birçok kişi K Şehri’nde uzun süre kalınamayacağını düşündüğü için önceden hazırlıklıydı. Araba bagajlarına eşyaları yüklediler ve kuzeye doğru yola koyuldular. 

 

Zhan Bei Tian’ın ekibi de ikinci derece karayoluna ulaştığında, birçok arabanın saatte 200 kilometre hızla kaçtığını gördüler. Arabalar adeta yıldırım gibi geçiyordu. 

 

Öndeki aracı kullanan Sun Zi Hao, öfkeyle söylendi. 

 

“Bu hızla giderken zombilere gerek kalmaz, bir kazaya kurban giderler zaten.” 

 

Motorlu konvoy şehir dışına çıktıktan sonra beş altı dakika kadar gittiler. Mu Yi Fan aniden irkildi. Uzakta o tanıdık kokuyu hissetmişti. 

 

Ön tarafa gözlerini dikip şokla fısıldadı. 

 

“Çok fazla var…” 

 

Yanında oturan Zhan Bei Tian, “Ne çok fazla?” diye sordu. 

 

Mu Yi Fan, öndeki Sun Zi Hao ve Lu Lin’e bir göz atıp tedirginlikle mırıldandı. 

 

“Çok fazla küçük arkadaş.” 

 

Gerçekten de çevresinde kendisiyle aynı türde yüz binin üzerinde nefes hissetmişti. Romandaki sahnenin iki katı kadar fazlaydı. Üstelik bu karşılaştıkları sadece bir kısmıydı. Hepsi birden K Şehri’ni kuşatsa, nasıl bir manzarayla karşılaşacaklarını tahmin bile edemiyordu. 

 

Zhan Bei Tian kaşlarını çattı. 

 

“Kaç tane?” 

 

Mu Yi Fan onun kulağına fısıldadı. 

 

“En az yüz bin.” 

 

Li Tian Qing ekledi. 

 

“O sadece ön tarafta olanlar. Doğu, güney ve batıda olanlar hariç.” 

 

Zhan Bei Tian bir an donakaldı. 

 

Eğer sadece birkaç bin zombi olsaydı, Zhan Bei Tian’ın takımı için bu iş çocuk oyuncağı olurdu. Ama yüz bin zombi… Bu iş artık ciddiydi. 

 

Yedi sekiz dakika daha gittikten sonra, yolun kenarındaki geniş ama çorak tarlaları gören Zhan Bei Tian aniden bağırdı. 

 

“Durun!” 

 

Konvoy yavaşça durdu. Arkadan gelen araçlardan biri bağırdı. 

 

“Gitmiyorsanız çekilin, geçecekler var!” 

 

Arkadan gelen hayatta kalanlar Zhan Bei Tian’ın neden durduğunu anlayamamıştı. 

 

Xiang Guo hemen koşarak geldi. 

 

“Patron, neler oluyor?” 

 

Zhan Bei Tian durumu açıkladı. 

 

“İlerisi güvenli değil. Önde giden araçlar geri dönecek. Trafik kilitlenebilir.” 

 

Sun Zi Hao sordu. 

 

“Peki şimdi ne yapacağız?” 

 

“Şimdi biraz bekleyeceğiz. Öndekiler geri dönünce harekete geçeceğiz. Hazırlık yapın, Mao Yu’yu çağır.”  

 

“Tamamdır.” 

 

Konvoyları yolun kenarındayken, arkadan gelen arabalar onların beklediğini görünce onları sollayıp hızla geçti. Camlarını açıp hakaretler edip uzaklaştılar. 

 

Zhan Bei Tian ise istifini bozmadı. Hemen ekibini organize etti. Sun Zi Hao, Lu Lin, Mao Yu ve Xiang Guo’ya görevler verdi. 

 

Beş dakika geçmeden, önden kaçan araçlar korku içinde geri dönmeye başladı. Trafik kilitlendi. 

 

Öndeki bir adam panikle bağırdı. 

 

“İlerisi zombi kaynıyor! Herkes geri dönsün!” 

 

Xiang Guo hemen askerleriyle harekete geçti. Araçları tarlalara yönlendirdiler. Onların peşinden özel yetenekliler de gitti. 

 

Hayatta kalanlar başta bu emre güvenmedi, ama askerleri görünce ve Xiang Guo’nun, “Doğu, güney ve batı zombilerle dolu. Geri dönseniz de ölürsünüz. Tek çare kuzeye kanlı bir yol açmak,” sözlerini duyunca, ona güvenmeye karar verdiler. 

 

Ön saflardaki araçlar tarlaya yöneldi ve Zhan Bei Tian’a kuzeye doğru yol açıldı. 

 

Etiketler: novel oku Number One Zombie Wife [Novel] 139. Bölüm, novel Number One Zombie Wife [Novel] 139. Bölüm, online Number One Zombie Wife [Novel] 139. Bölüm oku, Number One Zombie Wife [Novel] 139. Bölüm bölüm, Number One Zombie Wife [Novel] 139. Bölüm yüksek kalite, Number One Zombie Wife [Novel] 139. Bölüm light novel, ,

Yorum