Koyu Switch Mode

Number One Zombie Wife [Novel] 132. Bölüm

A+ A-

Çevirmen: Khentimentiu


 

O akşam yemeğin ardından, Mu Yi Fan ve Zhan Bei Tian odalarına döndükten sonra, Mu Yi Fan sessizce Zheng Guo Zong’un odasına süzüldü. 

 

Zheng Guo Zong onu görür görmez kaşlarını kaldırdı ve alaycı bir şekilde gülümsedi. 

 

“Yine general Zhan’la garip bir şey yaşayıp buraya mı kaçtın?” 

 

“Yok canım.”  

 

Mu Yi Fan sırıttı ve gidip yanına oturdu. 

 

“Qing Tian nerede?” 

 

“Mao Yu’yla Lu Lin’in odasında oynuyor. Birazdan döner.” 

 

Zheng Guo Zong ona göz ucuyla baktı.  

 

“Sen şimdi bana bir şey soracaksın, değil mi?” 

 

Mu Yi Fan kafasını kaşırken boğazını temizledi, biraz mahcup bir şekilde konuşmaya başladı. 

 

“Şey… Hani geçen gün demiştin ya, biri beni öptüğünde kalbim patlayacak gibi atıyorsa, öpüldükten sonra da kafamda binbir türlü güzel şey canlanıyorsa, o kişiyi seviyorumdur diye…” 

 

“Evet? Ne oldu? Yoksa kendini general Zhan’a karşı bir şeyler hissederken mi yakaladın? Emin değilsen, şöyle düşün: Öpüşme sahnesindeki kişiyi başka biriyle değiştir, hâlâ aynı hissi alıyor musun?” 

 

Mu Yi Fan hemen gözünde Rong Yan’la öpüştüğünü canlandırdı… ama hiçbir şey hissetmedi. 

 

Zheng Guo Zong onun sessizliğe gömüldüğünü görünce, demek ki kimseyi canlandıramıyor diye düşündü. 

 

“Dur bir bakayım, şimdi gözünü kapat, karşında ben varmışım gibi düşün…”  

 

Mu Yi Fan bunu duyunca bir anlığına gözünün önüne Zheng Guo Zong gelince tüyleri diken diken oldu ve hemen lafını kesti. 

 

“Yok yok yok, dur! Midem bulandı!” 

 

Rong Yan bile düşündüğünde öpüşememişken, Zheng Guo Zong’la hele hiç! Az önceki mutlu hisler yerini mide bulantısına bırakmıştı. 

 

Zheng Guo Zong kahkahayla güldü. 

 

“Ah seni tavşan, bana gelince hemen ‘Midem bulandı’ diyorsun bak.” 

 

Mu Yi Fan kıkırdayarak ayağa kalktı ve odadan çıktı. Aslında buraya gelmesinin tek sebebi, Zhan Bei Tian’ı gerçekten sevip sevmediğini anlamaktı. 

 

Kendi odasına döndüğünde, banyodan su sesi geliyordu. Kulakları bir köpek yavrusu gibi dikildi. 

 

Odaya göz gezdirdi, Zhan Bei Tian yoktu. Demek ki duş alıyordu. Tam o anda içini bir gıdıklanma sardı. 

 

Özellikle bir süre önce gördüğü o ıslak rüya aklına gelince… dayanamadı, bakmak istedi. Zihnindeki “büyük ıslak görüntü” iyice netleşti. 

 

Banyonun kapısı aralıktı, içi içini yedi ve kapıyı sessizce iterek on santimlik bir aralık bıraktı. Oradan gizlice bakmaya başladı. 

 

Duş bölümü kapının arkasında kalıyordu ama neyse ki duvarda büyük bir ayna vardı. Ayna sayesinde tüm banyo görünüyordu… haliyle banyo yapan kişi de. 

 

Zhan Bei Tian, su akmadığı için hortumu kullanamıyor, onun yerine tabureye oturmuş, önündeki kovayla üzerine su döküyordu. 

 

Mu Yi Fan’ın gözleri hemen, Zhan Bei Tian’ın bacakları arasındaki “gösterişli” bölgeye kaydı. Beyni onunla çarpışırken, garip bir şekilde… poposunda hafif bir sızı hissetti. 

 

Elini istemsizce arkasına götürüp yokladı. Aklına birden duyduğu bir şey geldi: “Eşcinsel ilişkide arkadan giriliyor” diye bir şey duymuştu. Bir keresinde virüs araştırması bahanesiyle dışarı çıktığında… bir aşk malzemeleri dükkanına uğramış, oradan da kayganlaştırıcı almıştı ya! 

 

Bu düşünceyle hareketleri bir an durdu, elini hızla geri çekti. İçinden sadece tek şey geçiyordu: 

 

“Iyy, ıyy, ıyy!” 

 

Lanet olsun! 

 

İçeri nasıl giriliyor? Sonra kim kimi sokacak? O kısmı da muamma! Ve… işte bak, ‘küçük Mu’ dikilmiş, taş gibi olmuştu. 

 

Tam o sırada Zhan Bei Tian ayağa kalktı. Raftan sabunu alıp koluna sürdü. Bu hareket, o 1.90’lık dev gövdeyi iyice ortaya çıkardı: Ters üçgen vücut, belirgin karın kasları, kaslı kollar ve bacaklar… Uzun süreli antrenmanların net izleri vardı. 

 

Vücudundan süzülen damlalar, kaslarının üstünden geçerken sanki her biri ayrı ayrı Mu Yi Fan’ın gözlerini içine çekiyor, diliyle yutkunmasına neden oluyordu. 

 

Altındaki hareketi fark edince, elini tekrar oraya götürüp söylenmeye başladı. 

 

“Yeter be kardeşim, biraz ağır ol ya!” 

 

Sadece bakmakla bile böyle tepki veriyorsa, ya iş “sevişmeye” gelirse ne olacak? 

 

Ama Zhan Bei Tian’ın o dev penisini içine almak… hiç de kolay olmayacaktı. 

 

Daha da dikleşen hâlini fark edince gözlerini hızla kaçırdı, banyo kapısından uzaklaştı. 

 

Oysa içeride, Zhan Bei Tian karşıdaki aynadan her şeyi görmüştü. Kapının aralığından görünen “izleyicinin” kaybolduğunu fark etti. 

 

Mu Yi Fan yatağa atladı, “minik ama yaman” penisini elinin tersiyle kapatarak ağladı. 

 

“Yandım, yeminle tam anlamıyla yandım!” 

 

Zhan Bei Tian’a karşı gösterdiği bu fiziksel tepki, onun gerçekten Zhan Bei Tian’a aşık olduğunu gösteriyordu. 

 

“Anne, baba… oğlunuzu affedin. Bu soyadı burada bitiyor. Torun isteyecekseniz artık hayâl edin!” 

 

Böyle deyip kendi kendine kaşlarını çattı. 

 

Ama sonra düşündü: Zaten gerçek dünyaya dönemeyecekse, soy meselesine neden kafayı taksındı ki? Zaten elinde hazır bir çocuk vardı. 

 

Hem, o çocuk Zhan Bei Tian’a da benziyordu. Yani Zhan Ailesi de soy meselesinden dert yanmazdı. 

 

Ama… ya Zhan Bei Tian onu gerçekten sevmiyorsa? 

 

Sonuçta kitapta Zhan Bei Tian kadın başrolle sevgiliydi. 

 

Bu düşünce Mu Yi Fan’ın canını çok sıktı. 

 

Üstelik geçmişte Zhan Bei Tian ve kadın başrol aynı ekipteydi, belki de zamanla yakınlaşmışlardı. 

 

Ve tabii ki en büyük mesele, Mu Yi Fan artık bir zombiydi. Virüsü Zhan Bei Tian’a bulaştırma riski vardı. E bu durumda nasıl birlikte olacaktı? 

 

Ama çok da düşünmedi. 

 

Çünkü henüz Zhan Bei Tian’ın onu sevip sevmediğinden emin değildi. 

 

Tam o anda, Zhan Bei Tian banyodan çıktı. 

 

“Hava kararmadan duş al istersen.” 

 

Mu Yi Fan iç çekti, yerinden kalkıp banyoya gitti. 

 

Derken banyodan beklenmedik derecede yüksek bir iç çekiş sesi geldi. 

 

“…” 

 

İçerideki kişinin bunu bilerek yaptığını düşündü. Üstelik kapıyı da kapamıştı. 

 

Mu Yi Fan ise duşun ardından tazelenmişti. Tüm karamsarlığı gitmiş, içi ferahlamıştı. 

 

Banyodan çıktığında, Zhan Bei Tian el feneriyle kitap okuyordu. 

 

Mu Yi Fan onu öyle ciddi görünce, saçını kurulayan havluyu sandalyeye attı ve yatağa atlayarak Zhan Bei Tian’ın yanına sokuldu. 

 

“Bei Tian, sen kitapları çok seviyorsun ya, bir şey soracağım. Cevaplayabilir misin?” 

 

“Sor bakalım, neymiş?” 

 

“Şimdi diyelim ki bir araştırmacı, virüsle uğraşırken eldiven takıyor, virüsü kapar mı?” 

 

“Eldivenin delik olup olmadığına, ya da virüsün ne kadar bulaşıcı olduğuna bağlı. Eğer ciltle temastan bile bulaşıyorsa, riski var tabii.” 

 

Mu Yi Fan fısıldadı. 

 

“Yani… her seferinde prezervatif kullanmak gerek?” 

 

Sesi o kadar kısıktı ki, Zhan Bei Tian duymadı. 

 

“Ne dedin?” 

 

“Yok bir şey. Eldiven sağlam, ama virüs çok güçlü diyelim, yine de bulaşır mı?” 

 

“Çok kolay bulaşmaz. Yoksa o laboratuvarda kimse çalışamazdı.” 

 

“Oh, iyi o zaman…” 

 

Zhan Bei Tian kaşlarını çattı. 

 

“Sen neden böyle şeyleri soruyorsun? Vücudundaki virüsü inceletmek için biriyle mi görüştün?” 

 

“Yok yok, sen kitabına devam et.” 

 

Mu Yi Fan hemen sırtını dönüp sorulardan kaçtı. 

 

Ama birkaç saniye sonra tekrar döndü. 

 

Bu kez gözlerini Zhan Bei Tian’ın yüzüne değil, vücuduna dikmişti. 

 

“Bei Tian, sen iç çamaşırı giyiyor musun?” 

 

“…” 

 

Bu deli ne diyor şimdi? 

 

Mu Yi Fan devam etti. 

 

“Aslında iç çamaşırı giymemek daha iyi. Küçük Zhan rahat nefes alır, ileride daha mutlu olur.” 

 

“…” 

 

Bu çocuğun kesin şalterleri attı. 

 

Mu Yi Fan yüzünden Zhan Bei Tian artık kitap okuyamaz hale geldi, feneri kapatıp yatmaya karar verdi. 

 

Mu Yi Fan hemen sırıttı, üstüne atladı ve Zhan Bei Tian’a sarıldı. 

 

Zhan Bei Tian onun bu kadar istekli kucaklamasına şaşırdı, ama gülümsedi. Karanlıkta yan dönüp onu da kollarının arasına aldı ve gözlerini kapattı. 

 

 

Etiketler: novel oku Number One Zombie Wife [Novel] 132. Bölüm, novel Number One Zombie Wife [Novel] 132. Bölüm, online Number One Zombie Wife [Novel] 132. Bölüm oku, Number One Zombie Wife [Novel] 132. Bölüm bölüm, Number One Zombie Wife [Novel] 132. Bölüm yüksek kalite, Number One Zombie Wife [Novel] 132. Bölüm light novel, ,

Yorum