Koyu Switch Mode

Desire Me If You Can [Novel] 12. Bölüm

A+ A-

Çevirmen: Khentimentiu


 

İtfaiye istasyonunda bir anda tuhaf bir sessizlik hâkim oldu. Her yer darmadağın, itfaiyeciler yerde, kimi inliyor, kimi kalkmaya çalışıyor ama tekrar yığılıyordu. 

 

“Ne halt oldu burada ya?” 

 

Dane gözlerini kısıp çevresine baktı. Adamların hepsi dökülmüş. Terden sırılsıklam olmuşlardı. Olayın ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ama gördüğü şeyin mantıklı bir açıklaması yoktu. 

 

İyi de, bu herifin burada ne işi var? 

 

Karşısındaki adamı görünce gözlerini iyice kıstı. Tanıyordu onu. Evet, birkaç gün önceki “Baskın Alfa Feromonu” partisine katılan o deli herifti bu. Ortalık yangın yeriymiş, umurunda bile olmadan sırıta sırıta feromon salıyordu. İki Omega oracıkta aklını kaçırmıştı. 

 

“Grayson Miller olduğunu hayatta tahmin etmezdim bu geri zekâlının.” 

 

O gece yaşananları “geçici bir delilik” saymış, adamı da güzelce bayıltıp yoluna bakmıştı. Bir daha karşılaşacaklarını hiç düşünmemişti. 

 

Ama şimdi, elinde levye, gözü dönmüş bir şekilde üstüne geliyordu herif. Gözleri bir an mor renkten daha da koyulaştı, sonra… 

 

Vııınn! 

 

Havayı yaran metalin o tehditkâr sesi kulaklarını delerken, Dane refleksle yere atladı. 

 

“Oha!” 

 

Az kalsın kafası patlıyordu. Yere eğilir eğilmez kenara hazırladığı şeyi kaptı ve… 

 

FIŞŞŞ! 

 

“AĞH!” 

 

Yangın söndürücüsünden çıkan basınçlı toz etrafı bembeyaz etti. Tüm odayı sis gibi kapladı. Göz gözü görmüyordu artık. Grayson’dan çıkan çığlık, insanı irkilten cinsten bir şeydi. Toz adamın cildine yapıştı, burnundan, ağzından, boğazından içeri doldu. Dane ise tek kaşı bile oynamadan yangın söndürücüyü püskürtmeye devam etti. Emniyet pimini önceden çekmişti bile. 

 

Grayson sonunda gücünü kaybedip öksürmeye başladı. Nefes almaya çalışırken gözleri kan çanağına döndü, dişlerini sıktı ve Dane’e ölüm gibi baktı. 

 

“Sen… ne halt ettiğinin farkında mısın?” 

 

Sesi öfkesini bastırmaya çalışıyordu ama yüzünden bariz belliydi: deli gibi sinirliydi. Diğer itfaiyeciler yerden kalkamamış, betleri benzi atmış bir hâlde olan biteni izliyordu. Dane ise, hiçbir şey olmamış gibi sakince dikiliyordu. 

 

“Kavgayı durduruyordum sadece.” 

 

Bu kadar basit bir cümle, Grayson’un patlamasına yetti. 

 

“Sen salak mısın?! İnsana yangın söndürücü sıkılır mı? Hem de sen bir itfaiyecisin!” 

 

Grayson’un aurası tehditkâr bir hâl aldı ama Dane’in umrunda değildi. 

 

“Sen baskın alfa değil misin? Hani şu ilaç falan işlemeyen türden?” 

 

“Lan bu ilaç mı sence?! Ne saçmalıyorsun sen?! Bilerek yaptın değil mi?! Hah?! Bilerek yaptın sen bunu!” 

 

Grayson artık iyice delirmişti. Önceki o karizmatik havadan eser kalmamıştı. Ellerini Dane’in boğazına geçirecekmiş gibi üstüne yürüyordu. Dane ise hâlâ sıkılmış bir surat ifadesiyle cevap verdi. 

 

“Yaptım mı? Galiba yaptım, evet.” 

 

Bu cevaptan sonra Grayson’un içinde ne varsa fırladı dışarıya. 

 

“Seni geberteceğim!” 

 

Kükreyip levyeyi savurduğu anda Dane iç çekti. 

 

“Haa…” 

 

Elindeki yangın söndürücüyü biraz daha sıkı kavradı ve tam Grayson’un kafasına geçirecekti ki… 

 

“NE YAPIYORSUNUZ SİZ?!” 

 

İkisi de olduğu yerde dondu kaldı. 

 

Biri levye kaldırmış, diğeri yangın söndürücüyü kafasına indiriyordu ki, istasyon amiri bağıra bağıra içeri girdi.  

 

Etrafı bir süzdü: yerlerde yatan adamlar, devrilmiş sandalyeler, paramparça masalar… derin bir iç çekti. Şoktan birkaç saniye konuşamadı, sonra kendine gelip kaosun sebebine odaklandı. 

 

“Ne oluyor burada Allah aşkına?! Kavga mı ediyorsunuz?! Sizin burada çalışmanıza izin verdim ama burayı savaş alanına çevirebileceğinizi söylemedim!” 

 

Adam haklıydı. Grayson’a özel izinle iş vermişti ama bir şartla. En başta da “olay çıkarmayacaksın” diye defalarca tembihlemişti. Adamın işe başlayalı yarım gün olmamıştı, ama geldiği gibi ortalığı birbirine katmıştı. 

 

Ve şimdi Dane’e döndü, daha da sinirlenmişti. 

 

“Dane! O elindekini hemen yere bırak! İnsanın kafasına yangın söndürücüyle vurulur mu?! Polis merkezindeki olayda ses etmedim, üstüne bir de avukat tuttum sana! Bugün de iş başı yaptın diye göz yumdum ama bu ne rezalet?! Hayal kırıklığına uğrattın beni!” 

 

Tüm itfaiyeciler gözlerini kaçırdı. Dane istemeye istemeye yangın söndürücüyü yere koydu. Grayson da levyesini bıraktı. Herkesin ağzı kulaklarına varmıştı, ama bu kez korkudandı. 

 

Amir, kaotik manzaraya bir daha baktı ve içinden geçeni sessizce düşündü: 

 

“Bağışı da, yeni ekipmanları da unutsam iyi olur…” 

 

Yeni itfaiye aracı, yeni kıyafetler, oksijen tüpleri, hatta yenilenecek baltalar… gözünün önünden geçip gitti. Çünkü bu olaydan Grayson’u sorumlu tutup kovamazdı. Karşısında Ashley Miller vardı. Oğlunun haksız yere işten atıldığını öğrenirse, sadece tazminat istemekle kalmaz, hayatı onlara zindan ederdi. 

 

“Elektrikli sandalyeye bağlar vallahi beni…” 

 

Bu düşünceyle istemsizce bir ‘off’ çekti. Gözlerini kapattı, başını iki yana salladı. Sonra bir daha döndü karşılarındaki koca adamlara. 

 

“Size sadece bir yıl sabredin dedim! Bu kadar mı zor? Beyniniz nerede? Bir tane bile varsa kullanın artık!” 

 

İçinden geleni söylemek istiyordu ama önce bu olay çözülmeliydi. Öncelik Grayson’du. 

 

“…İyi misin? Bir yerin incindi mi…?” 

 

Kendi cümlesinden tiksinir gibi oldu. Ama artık çok geçti. Ashley Miller’ın teklifini kabul ettiği an kaderi çizilmişti. Bu bir yıl boyunca bu sahneler defalarca yaşanacaktı. 

 

Grayson’a dönüp iç çekti, sonra koca adamlara son emrini verdi. 

 

“Herkes dağılsın! Sen duş al! Diğerleri revire! Dane, etrafı temizle! Akşam hoş geldin partisine hepinizi bekliyorum. Bu yaşananlar yaşanmamış sayılacak. Orada yeni bir başlangıç yapıyoruz, tamam mı? Çocuk gibi davranmayı bırakın artık!” 

 

Talimatları verirken onları it gibi yönlendirdi, bir sağa bir sola yolladı. Herkes oflayıp puflayarak dağıldı. 

 

Ve sonunda amir derin bir nefes aldı. 

 

“Biliyordum.” 

 

Evet. Grayson Miller’ın bu istasyonu altüst edeceğini en başından beri biliyordu. Ama yine de kabul etmişti. Şimdi de yeni yangın söndürücüler, elbiseler, araçlar… hepsi hayal olmuştu.. 

 

Etiketler: novel oku Desire Me If You Can [Novel] 12. Bölüm, novel Desire Me If You Can [Novel] 12. Bölüm, online Desire Me If You Can [Novel] 12. Bölüm oku, Desire Me If You Can [Novel] 12. Bölüm bölüm, Desire Me If You Can [Novel] 12. Bölüm yüksek kalite, Desire Me If You Can [Novel] 12. Bölüm light novel, ,

Yorum

İçerik Uyarısı
Uyarı, "Desire Me If You Can [Novel] 12. Bölüm" reşit olmayanlar için uygun olmayan şiddet, kan veya cinsel içeriğe sahip olabilir.
Onayla
Çık